Kime gidebiliriz ki? Ölümsüz hayat sözleri sende."
İncil’de okuduğumuz gibi Rab, gıda olarak sunduğu bedeninin gizeminden hareketle, şakirtlerine çektiklerine ortak olmayı öğretmek için vaaz vermeye koyulduğu zaman, bazıları "Bu söz ağır" diyerek onu izlemekten vazgeçmişlerdi. Ancak İsa şakirtlerine:
"Siz de mi beni terk etmeyi düşünüyorsunuz?" diye sorduğunda, şakirtler soruyu şöyle yanıtladılar: "Kime gidebiliriz ki? Ölümsüz hayat sözleri sende."
Bugün de, kardeşlerim, İsa’nın sözleri bazıları için ruh ve hayattır. Bu nedenle O’nu izlemektedirler. Ancak bazıları da bu sözleri ağır buluyor ve başka yerde acınacak avuntular arıyorlar. Çünkü ölüme götüren geniş ve rahat bu yoldan gidenleri uyarmak için bilge, sesini meydanlarda yükseltiyor.
Diğer yandan Mezmur da şöyle der: "Kırk yıl süre ile bu kuşağı yakından izledim ve şöyle dedim: bu kavmin kalbi yolunu şaşırmış." Diğer bir Mezmur da "Tanrı bir kez konuştu" der. Evet bir kez, yani daima. Onun sözü tektir. Çünkü kesintisizdir, sürekli ve ebedidir. Tanrı günahkarları tekrar kalplerine dönmeye çağırır. Onlara kalplerinin yanılgısını anımsatır. Çünkü O, kalplerinde varolandır, orada konuşur. Peygamberler yolu ile açıkladığı bu sözü gerçekleştirir: "Kudüs’ün kalbine hitap edin."
Kardeşlerim, Peygamberin uyarısının kurtuluşumuzla ne denli ilgili olduğunu görüyorsunuz; Bugün sesini duyduğumuzda kalbimizi sertleştirmememiz gerek. İncil’de okuduklarımız da, Peygamberin söylediklerinin hemen hemen aynıdır. İncil’de Rab şöyle der: "Kuzularım sesimi duyar." Davut da mezmur da şöyle seslenir: "Kavmi olan sizler, (yani Rabbin kavmini kastediyor kuşkusuz) siz odağının kuzuları, bugün sesini duyarsanız, kalbinizi sertleştirmeyin" Bir de Peygamber Habakkuk’ un, Rabbin kınaması na kulak vermemekten uzak, onunla nasıl ilgilendiğini dinle: "Nöbet yerimden asla ayrılmayacağım. Siperlerde dimdik duracağım. Bana karşı ne söyleyeceğini ve uyarıya nasıl yanıt vereceğimi gözetleyeceğim." Bir de kardeşlerim, yalvarıyorum size, nöbet yerinden ayrılmayalım. Çünkü savaş zamanı geldi. Kalbimizde, Mesih’in konuk olarak geldiği kalbimizde usla, bilgelikle davranalım. Kendi hayatımıza güvenmeyelim ve dayanaksız bir siperde destek aramayalım.
Bernardus (1090-1153)
|