Ana Sayfa
İletişim
Ziyaretçi defteri
KUTSAL KİTAP
İSLAMİYET VE SORULAR
PAPA VE KİLİSE
ÇOK ESKİ HRİSTİYAN VAAZLARI
=> "Kuzular gibi gönderiyorum sizi"
=> "Müjdeyi yaymazsam vay halime!"
=> Kendi isteğimizi değil, Tanrı’nın isteğini yapmalıyız.
=> Herkes bir tek can oluvermişti...
=> Hangi ölçekle ölçerseniz, size de aynı ölçek uygulanacak"
=> O anda İsa’nın tanığısın.
=> Adem’in suçu yüzünden gökyüzü kapalıydı.
=> Bizler nankör, hatta nankörlüğün her ....
=> Biz onun yaraları sayesinde iyileşmiş bulunuyoruz.
=> İsa’nın yaşamı sizde gözle görülebilir olsun.
=> Kutsal Çarmıh
=> Yeni insan,Yeni İlahi...
=> Kelam için yolu hazırlayan ses...
=> İsa’dan yeni doğanlar. (Yeni Vaftiz Olanlara Vaaz)
=> Kime gidebiliriz ki? Ölümsüz hayat sözleri sende."
=> Çünkü biz akılsızlık ve kötülükle doluyuz.
=> Allah'ı görebilmek....
=> Eylem, Söz ve Düşünce
=> Ruh olmazsa, su arıtmaz.
=> ''Ne mutlu barışı sağlayanlara!...
=> Rabbin Duası.
=> Tanrı’nın sürüsü
=> Habil’in kanından daha üstün...
=> Dua ettiğimizde Tanrı’nın kendisi ile konuşuyoruz
SIRLI OLAYLAR
MİSYONERLİK
NEDEN HRİSTİYAN OLDULAR
KİTAPLAR
İSA MESİH
ARAŞTIRMALAR
Rabbin Duası.

Rabbin Duası.

Sözcüklere gereksinimimiz vardır. Böylece isteyeceklerimizi anımsıyoruz ve görüyoruz. Rabbe bilgi vermek ya da onu yumuşatmak için sözcüklerin gerekli olduğunu sanmayalım.

Böylece "Adın yüceltilsin" derken, her zaman kutsal olan adının insanlar tarafından da kutsal sayılmasını diliyoruz. Bu konuda kendimizi yüreklendiriyoruz; yani adının küçümsenmemesini diliyoruz. Bundan faydalanacak olan Tanrı değil, insanlardır.

"Hükümdarlığın gelsin" dediğimiz zaman, bu hükümdarlığa olan arzumuzu arttırıyoruz. Bizim için gelsin ve biz orada saltanat sürebilelim diye; hükümdarlığın, istesek de istemesek de elbette gelecektir. 

"Göklerde olduğu gibi yeryüzünde de senin isteğin olsun derken, böyle bir boyun eğmeyi kendimiz için istiyoruz. Böylece onun isteği göklerde melekleriyle yerine getirildiği gibi, bizim içimizde de gerçekleşsin. "Günlük ekmeğimizi bugün de bize ver" derken, bugünün anlamı, "Şimdiki zamandır." Gereksinmemizi isterken en iyisi olan ekmekten söz ediyoruz ya da inanlıların dinsel eylemini istiyoruz. Bu zamanda mutluluğu değil de, ebedi mutluluğu elde etmek için şimdiki zamanda bu bize gereklidir.

"Bize kötülük edenleri bağışladığımız gibi sen de bağışla suçlarımızı" derken, isteklerimizin ve dileklerimizin yerine getirilmesi için ne yapmamız gerektiğini kendimize anımsatıyoruz.

"Bizi’ günah işlemekten koru" derken, neler dilememiz gerektiğini kendimize anımsatıyoruz. Aldatıcı bir günah eğilimine kapılma­yalım ya da büyük günaha girip boyun eğmeyelim. Çünkü o zaman Tanrısal yardımdan yoksun kalırız.

"Bizi kötülükten kurtar" derken, burada hiçbir kötülükle karşılaşmayacağımızı ve acı çekmeyeceğimizi sanmamamız gerektiğini kendimize anımsatıyoruz. Rabbe yöneltilen duada bu son dilek o denli yoğundur ki, herhangi bir yıkımla karşılaşan Hıristiyan kişi, bu dilekle yakınmasını dile getirir. Gözyaşı döker, onunla başlar, oyalanır ve duasını bu dilekle bitirir. Gerçekleri belleğimize emanet etmek için bu sözcüklere gereksinmemiz vardı.

Çünkü değişik sözcükler kullandığımız zaman, dua eden kişinin yüreği kendi içindekileri anlamak için bunu yapsa ya da içini dökmek için bu sözcüklere bağlansa da, Rabbin bu duasında olanların dışında bir şey söylemiş olmayız. Kuşkusuz gerektiği gibi doğru dua etmemiz koşuluyla. İncil’e uygun bu duaya aykırı bir şey söylediğimiz zaman, bu dua yasak olmasa bile tenseldir. Bu duanın yasak olmadığı nasıl söylenebilir bilmiyorum. Çünkü Kutsal Ruh’la yeniden doğan insanlara yaraşan tek dua, ruhsal duadır.

               Augustinus (354-430)


TOPLAM 31506 ziyaretçi (48633 klik) kişi burdaydı!
azizmeryem.tr.gg .
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol